Gunluk – Guvenli bir dunyada huzurlu cocuklar

Acikcasi dunku kitap yorumu yazimdan sonra bugun de kitap yorumlarina devam etmek istiyordum, ama cevremde olanlara kayitsiz kalmak, sessiz kalmak, bir laf dahi etmeden gecmek olmazdi.

Ne yazmali, nereden baslamali bilemiyorum. Dunyada gen haritasinin bulunmasi, aya gezi amacli insan gonderilmesi, insanin beynine hafizayi kalici kilmasi icin chip yerlestirilmesi gibi ilerlemeler varken neden hala ilkel yollarla insanlar oluyor, olduruluyor, anlamam cok zor. Hangi dusunce, hangi amacla bu yapilani mantikli ve rasyonel gorur, ona da ermiyor benim aklim.

Kendi kendime soruyorum: “Kim huzur dolu bir sabaha uyanip, huzur dolu isine gidip, aksam huzurla cocuklarini okuldan/kresten alip, huzur dolu evinde, huzurla yemegini yeyip, huzur dolu uykusuna dalmak istemez?” ve “Kim digerlerinin (ustelik de tanimadiklarinin) huzurlarina bu derece kastetmeyi kendinde hak gorur?” Sorunun cevabini asla ogrenemeyecegim. Bazi gruplar guclerini gostermek adina, “biz yaptik” diyecek olsalar da gercek stratejik sebep ve arkadasinda bu isi gercekten yapan piyonlarin pskolojik drami muhtemelen hep gizli kalacak.

Konuyu biz annelere getirmek gerekirse, icinde bulundugum durumu tek kelimeyle anlatabilirim : Korkuyorum. Benim kizlarimin perili, noel babali, pembe kelebekli dunyasina boyle seylerin girmesinden korkuyorum. Geceleri uyuduktan sonra kucuk perilerin gelip onlarin kulagina sarkilar fisildadigi, noel zamani, noel babanin uslu kizlara hediyeler getirdigi, annelerinin pembe kelebekleriyle yakalamaca oynadigi renkli, bembeyaz, pespembe, taptaze bir dunya onlarinki.

Korkuyorum, cunku bir mantik yurutemiyorum: “Soyle yaparsam/boyle yaparsak , bu benim, bizim, ailemin, arkadaslarimin, dostlarimin, milletimin basina gelmez” gibi bir cumle kuramiyorum. Kuramadikca da icimdeki kaygi buyuyor. Kaygilanip ne yapiyorsun derseniz, hicbirsey yapamiyorum maalesef bu satirlari yazmaktan baska.

Cocuklarim icin hayal ettigim cocukluk ve genclik soyle oysa ki:

Kizlarim sabah kalkarlar, annelerinin hazirladigi kahvaltiyi yaparken muzlu sutlerini icerler, sonra o gun okulda ne olduguyla ilgili anne/babayla konusulur ve servise yetisirler – hatta bisikletle gidebilseler okula.. Okulda zeka gelistirici, hayal gucunu tetikleyici, cocuklarin yaraticiligiyla deneyler yapan, onlari potansiyellerinin sinirlarina iten aktiviteler yaparlar. Sonra kizlarimi alir, sevdikleri spor/dans dalinin antrenmanina gotururum. Sonra aksam eve gelinir ve ortak oturulan masada paylasimlar olur. Dersler uzerine, gelecek uzerine, ulke uzerine paylasimlar, umut dolu paylasimlar.. Gereginde patlamis misirla bir film seyredilir, gereginde, okul projesi uzerinde calisilir, gereginde bahcede top oynanir, ama ne yapilirsa yapilsin huzurla yapilir. Sonra gece gozlerini yumarken gune onlar, iclerinde bir ses hala gece perilerinin gelip onlarin kulagina sarki soyledigine inanir ve Allah’a sukrederler verdikleri icin…

Bence cok sey istemiyorum aslinda. Yeter ki kizlarim su an duydugum kaygidan uzak, kendi kisiliklerini saglikla gelistirebilecekleri, istedikleri kisi olabilecekleri, huzurlu bir dunyada yasasin..

Aramizdaki realistler (gercekci olanlarimiz) diyebilir ki “iyi de dunya boyle degil. Bu tip olaylar her yerde oluyor. Fransa’da, Tunus’ta benzerlerini yakin zamanda yasadik. Cocuklarimiza bunlari da ogretmeliyiz.” Boyle dusunenlerimize saygi duyuyorum, ama maalesef ben boyle dusunmuyorum.

Belki gormussunuzdur, (Kaynakca’da verdim linki) Paris’teki bombalama olaylarindan sonra kucuk bir Asya kokenli Fransiz cocugun babasiyla konusmasini. Cocuk olanlar hakkinda konusurken “Kotu adamlar var, baska eve tasinmaliyiz” diyordu. Babasi hic tereddutsuz, “Bizim evimiz burasi” dedi cocuguna. Cocuk dedi ki “Ama baba, onlarin silahlari var”. Baba oyle birsey soyledi ki o cocugun hayal dunyasina dokundu ve hatta benimkine de:”Onlarin silahlari var, ama bizim de ciceklerimiz”. Sonra cocuk ” ama baba cicekler sey icindir” derken, babasi dedi ki “Bak dun aramizdan ayrilanlari hatirliyoruz ciceklerle, gordun mu” diye gosterdi insanlarin cicek biraktigi alani. Cocuk da sordu “peki mumlar?”, “evet onlar da” dedi baba. Sonunda cocuk ozetledi durumu “Cicekler ve mumlar korurlar bizi silahlardan“. Iste yetistirebilirsem boyle yetistirmek istiyorum cocuklarimi. Tabii ki gorecegi, duyacagi durumlar olacak ve olmali da ama onlarin dunyasini surekli kotu adamlarla, silahlarla, bombalarla doldurmak yerine, cicek ve mumlarla doldurmak istiyorum.

_DSC3994Ben kaygi duyabilirim, korkabilirim, yarinim hakkinda soru isaretlerim olabilir. Ancak istiyorum ki -onlari daha bu yaslarinda korkunun esiri yapmak yerine – kizlarim cocuk/genc olmanin rahatligini tatsinlar, bazen vurdumduymaz olsunlar, bazen babalarinin kucuk kizi olsunlar, bazen annelerinin kelebegi olsunlar. Hayatin getirdigi sorumluluklari yavas yavas ogrenirken endise ve korku icinde degil de huzur ve umutla buyusunler, huzur ve umut dagitsinlar etrafindakilere ve gelecek on yillarda da insanliga yapacaklari iyilikleri temiz bir kalple yapsinlar…

Boyle dostlar, biraz korku biraz hayal paylasabildim bu yazida sizinle. Ne yapmali konusunda ise soylenecek cok sey var – ya da hicbir sey yok -, ama onu bir baska yaziya birakiyorum.. Bu arada siz de paylasin hayallerinizi…

Kocaman sevgiler…

KAYNAKCA

  1. https://www.youtube.com/watch?v=xkM-SDNoI_8

 

RESIM KAYNAKCASI

  1. Peri : Nkfu.com
  2. Noel baba: uludagsozluk.com
  3. Kelebek: depositphotos.com

 

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s