Bu yazinin basligini once ‘Bilgisayar, okul ve cocuklar’ diye dusunmustum, ama kizimin iPad’den de cizgi film seyretmek istedigi zamanlar oldugu icin kapsami sadece bilgisayar olarak kisitlamak istemedim..
Artik oyle bir dunyadayiz ki gorsel medya elimizi attigimiz her yerde: telefonlarimizda, tabletlerimizde, bilgisayarimizda, televizyonlarda, akilli televizyonlarda.. Sanki onlarsiz bir hayat asla olmamis gibi ve artik asla olmayacak gibi hayatimiza entegre oldular. Disimiz tirnagimiz kadar parcamiz haline geldiler. Buyuk kelebegimin -hediye gelenlerle birlikte – 3 tane, kucuk kelebegimin 2 tane oyuncak telefonu var! Gercekten saka yapmiyorum: daha basit, fazla ozelligi olmayanlari kucuk kizima verdi ablasi, ama o evde yokken hepsi kucugumun 🙂 Oyuncaklara bile bu kadar sizmisken kelebeklerimizin bu teknolojilere ilgisiz kalmasini beklemek saflik olur herhalde. Dolayisiyla teknolojiyi onlarin elinden tamamen almak, onlari gelecege hazirlamamak olur belki de. Ancak bu ‘hazirlik’ surecini kuralli ve mumkunse minimumda tutarak yasamalarini saglamaliyiz diye dusunuyorum ben.
Ozellikle ilk ve ortaokul egitiminde, nadir durumlar haric, cok da teknoloji kullanilmasi taraftari degilim. Tabii ki benim gibi dusunmemekte serbestsiniz, ama gelin size kendi nedenlerimi anlatayim:
- Ben lisede okurken bile cep telefonu yoktu (vardiysa da benim yasimdakilerin olmazdi.). Bilgisayar vardi tabii ama sayili evde ve hele okullarda bilgisayarli egitim saniyorum utopya idi!
- Herseyi kara tahta ya da beyaz tahta uzerine yazdik biz. Bir de defterlere ve kitaplara tabii.
- Arac olarak ya tebesir kullandik ya kursun kalem.
- Bilgi kaynagi olarak kitaplarimiz vardi ya da gazete kuponlariyla alinan ansiklopedilerimiz
- Yine de cozebildik kimya denklemlerini, fizik problemlerini, turevlerini alabildik yine de fonksiyonlarin ve universitelere yerlesebildik yine de..
Donup bakinca, dogrusu iyi ki diyorum beni gorsel olarak oyalayacak bu denli fazla arac yokmus o zaman. Internet olsaydi ne gibi bir katkisi olurdu: belki bir konu hakkinda donem odevi yaparken ansiklopediler yerine cok daha detayli bilgi bulabilecegim internete basvururdum, ama onun disinda ne daha iyi matematik, fizik, kimya bilgim olurdu bu araclarin yardimiyla ne de daha iyi bir universiteye girerdim.. Hatta buyuk konusmayayim ama belki de gorsel medyada oyalanmaktan daha az calisirdim herhalde!!
Waldorf Okullari – Amerika
Bu dusuncemi destekleyici yeni bir akim gelisiyor Amerika’nin Kaliforniya eyaletinde, Waldorf okullari adi altinda. Silicon Vadisi’nin etegindeki bu okullarda bilgisayar, tablet gibi teknolojik araclari kullanmak yasak. Tabii ki cocuklar evlerinde maruz kaliyorlar bu araclarin bir kismina ama bu Waldorf okullari kendilerini ‘geleneksel’ okul olarak tanitip, eski araclarla egitim vermeyi uygun gormus. Kalem, orgu sisi ve hatta camur bile egitim araci olarak kullaniliyormus bu okullarda. Silicon Vadisi’nde yuksek meblalarla calisan teknoloji konusunda uzmanlasmis anne&babalarin boyle bir okulu tercih ediyor olmalari da ilginc gelebilir insana, ancak onlar muhtemelen teknolojinin yardimci oldugu kadar dikkat dagitici olma ozelliginin de farkindalar!
Ilk Waldorf okulu 1994 yilinda acilmis ve su an 100’un uzerine cikmis sayisi. Ilk ve ortaokul yillari icin yillik $17000 (yaklasik 51bin TL) fiyati olan bu okullara fiyatina ragmen talep olmasinin nedeni saniyorum benim gibi dusunen baska velilerin olmasi.
OECD – Uluslararasi Sinav Sonuclari
OECD (Organisation of Economic Cooperation and Development) ‘in egitim directoru, Andreas Schleicher’a gore ise okullarda digital arac kullaniminin cocuklarin basarisini artirdigini gosteren bir delilimiz yok henuz. Hatta 70 ulkede yapilan ‘Pisa’ testi sonuclarina gore teknolojik araclari daha agirlikli kullanan ulkelerdeki ogrencilerin performanslarinda dusme bile yasanmis. Tabii ki bu dususu sadece teknolojiye baglamak dogru olmaz, ama ilerlemenin olmamasi dikkat cekici!
Ingiltere
Ingiltere’de ise durum teknolojiyi destekleyici yonde ilerliyor, ancak yine de teknolojik araclarin ogrencinin performansinda bir ilerleme sagladigi uzerine bir kanit yok. Bir arastirmaya gore, ilkokul ve ortaokuldaki ogrencilerin %70’e yakini tablet kullandiklari ve bu ogrencilerin cogu uyumadan once de sosyal medyada vakit gecirdikleri rapor edilmis. Bazi okul mudurleri bu tip teknolojiler sayesinde, kendini derslerden izole etmis ogrencilere ulasabildiklerini ileterek, teknolojik aygitlarin boyle bir avantaji oldugunu iletmis.
Dubai
Dubai’de maalesef teknolojik araclar her cocugun elinde. Elektronik esya, Turkiye’ye gore daha ucuz ve aileler de sanirim bizim cocugumuzun da olsun hevesi olunca durum boyle oluyor (Dubai’de yasan arkadaslar kirilmak gucenmek yok :). Bu arada dikkat ederseniz her ogrencinin demiyorum, gercekten tablet tutma becerisine sahip olan her cocugun elinde kollu ve bacakli bir tablet kabiyla bir tablet ve cogu cocuk arabasinin icinde internetten cizgi film izleyen ya da puzzle yapan cocuklar goruyorsunuz. Hatta kizimin gittigi kreste dahi, haftanin hergunu yaklasik 1 saat ‘teknoloji’ saati adi altinda onlara youTube’den sarkilar dinletip, orada yapilan vucut hareketlerini tekrar ettirirlerdi. Acikcasi bu bana dogru gelmiyor. Ogretmenlerin fonksiyonunu indirgeyip ya da pasiflestirip, cocuklarin bir ekranda yapilanlari tekrarlamasi ne kadar dogru mesajlar verebilir ki. Ogretmenler de pekala sarki soyleyip, vucut diliyle sarkida kullanilmasi gereken hareketleri yapabilirler – ne gerek var tablete! Ancak bunu sorguladigimda, cocuklarin teknolojiyle tanismasi gerektigi cevabini aldim kres mudurunden. Keske daha cok veli benim gibi dusunseydi..
—
Tabii ki teknolojiyi bizim ve cocuklarimizin hayatindan tamamen uzak tutamayiz. Ornegin, biz de uzakta yasarken, anneanne, dede, dayi, babaanne, teyzeler gibi bircok akrabamizla skype’tan gorusuyorduk ve onlara kelebeklerin buyuyusunu bu sekilde gostermis oluyorduk. Hatta kizim kendisi anneannesinin Skype profil resmine basip, nasil goruntulu arama yapacagini bile ogrenmisti. Bunun disinda hayatimizda olup biten bir cok seyi de(elektrik/su faturalari odeme, para transferi yapma, gidilecek konsere bilet alma, vb) internet uzerinden yapabilir olduk ve hatta boylesi bize zaman kazandirir oldu. Ancak bu kazadigimiz zamani muhtemelen internette ‘sorf’ yaparak harciyoruz yine 🙂 Kelebeklerimiz icin de, ozellikle erken yaslarda, disarida kosup oynayabilecekleri, spor dallarini kesfedebilecekleri, yeni beceriler kazanabilecekleri, derslerine calisabilecekleri zamani tablet ile gecirmemeleri tercihim.. Ben 25 yasinda tekrar universiteye dondugumde bile, top pesinde kosturmayi severken, neden kucuk kizima boyle bir keyfi yasama imkani sunmayayim diye dusunuyorum …
Simdilik kizim, teknolojiye asina olsun, ne yapilabildigini gorsun, haftada birkac saat teknoloji saati gecirsin yeter. Hatta, kardesi yanindayken onu da yapmasin, donsun kardesiyle oynasin, sikistirsin, opsun 🙂
Aslinda bu konuda yazilacak daha cok sey var, ama biraz daha arastirma yapmali.
Kocaman sevgiler simdilik..