Gelisim – Takdir, Ovgu, Odul, Ceza? Ama nasil?

Takdir, Ovgu, Odul ve Ceza yontemleri eminim benim burada yazacagimdan cok daha detayli olarak yerini almistir psikoloji kitaplarinda, ama yine de bizim cocuklarimizla olan iliskilerimizde cok buyuk yer kapladigindan ben de deginmek istedim bu konuya.

Eminim hepimiz cesitli zamanlarda denedik cocuklarimizi odullendirmeyi ya da cezalandirmayi. Ozellikle 2.5 yasindan sonra ve cocuklarimizin bu konudaki anlamalari daha da gelistikten sonra bol bol kullandigimiz yontemler bunlar. Odul ve cezanin detaylarina girmeden once kisaca ovgu ve takdir hakkinda yazmak istedim.

Benim cok enteresan buldugum bir durum:  ovgu kulturumuzde bolca yer alsa da takdirin cok sinirli olarak kullanilmasi – yetiskinler arasinda bile! Ovgu derken bahsettigim, cocugumuzun derslerinin ne kadar iyi oldugu, ne kadar erken yurudugu, bulmacayi ne kadar hizli cozdugu gibi bolca sifat (hizli, erken, iyi, guzel, vb) kullandigimiz durumlar. Oysa takdir sadece yapilan bir fiil uzerine yogunlasiyor ve bence kimi zaman daha etkili olabiliyor. Ornegin, esimize ‘Sagol canim, eve gelirken sut/ekmek almayi unutmamissin’ ya da ‘Telefonumu sarja taktigin icin sagol’ gibi cumleler ediyor muyuz? Dikkat ederseniz bu orneklerde sut/ekmek almak ya da sarja takmak gibi fiillere takdir var (ne kadar yakisikli, guleryuzlu, vs olduguna degil). Acikcasi ben takdirin gucunu esimden ogrendim! Bazi sabahlar, o yataktan kalkamayip da her iki cocukla ben ilgilendigim zamanlarda (alt degistir/oyna/kahvaltisini yaptir/ustunu giydir) uyaninca bana “Aferin canim, iyi basetmissin ikisiyle birden” der. Komik gelecek belki size ama bence bu ACAYIP etkili bir cumle. Bu cumleyi duyan ben -bile bile lades- seklinde gulumseye baslayip, bir de kendimle gurur duymaya gecerim “Yaaa sahiden zor oldu, ama bu zorlu isi yaptim” havalarina girerim 🙂

FullSizeRender(2)Dusunsenize 30 kusur yasina gelmis beni bile bu basit bir takdir cumlesi boyle sevindirebiliyorsa, cocuklarimiza soyleyebilecegimiz “Aferin, ustunu giyinmissin/ ayakkabini giyinmissin/ odani toplamissin/ yemegini yemissin” gibi sadece o sirada yaptiginin ne kadar sevindirici bir durum oldugunu belirten takdir cumleleri onlari ne kadar keyiflendirir! Guzel olan tarafi, takdir icin hicbirsey gerekmiyor: ne seker, ne para, ne yiyecek. Sadece o an yapilan hareketin sizi ne kadar memnun ettigini belli eden sesli bir cumle! Bence denemeye deger..

Bir de takdirin ikinci bir versiyonu var ki bence bu da en az ilki kadar etkili. Yapilan guzel hareketi ucuncu bir kisiye cocugun duyabilecegi sekilde soyleme. Anneanne ve babayi seciyorum ben genelde, sonra basliyorum “Anneannesi, biliyor musun, buyuk kelebegim yemegini cok guzel yedi bu aksam, hem etini hem sebzeleri bitirdi. Aferin kizima”. Bence bu tip bir takdir, “Anneannesi, kizim cok guzel, cok akilli” gibi ovgu cumlelerinden daha etkili ve yonlendirici. Cunku cocuk daha guzel ya da daha akilli olmak icin ne yapmasi gerektigini bilmezken, yemek yemek konusunda butun hakimiyete sahip. Dolayisiyla yine ayni takdiri almak icin ne yapmasi gerektigini biliyor 🙂

Odul ve ceza konusuna gelince.. Acikcasi artik gunumuzde cezanin sadece tek turu kabuledilebilir bence: birseyden mahrum birakma. Yemegini yerse disari cikip bisiklete binebilecekken, yemegini yemediginden bisikletten mahrum birakma ya da oyuncaklarini oraya buraya attigi/kirdigi icin oyuncaklarinin bir kismindan mahrum birakma, vb. Ornekleri cogaltmak mumkun tabii, ama bunlar disindaki (ozellikle fiziki siddet iceren) ceza yontemleri insallah artik gunumuzde hicbir cocuga uygulanmaz. Hatta bence cocuga ‘ceza’ kelimesi bile asilanmamali kucuk yaslarda ve o sadece bunu (sebep sonuc iliskisi ile bagdastirip) birseyden eksik kalma olarak gormeli..

Odulle ilgili ise soylenecek cok sey var. Bu konuda enteresan bir sekilde kaynaklar ikiye ayriliyor. Bazi kaynaklar (Ornek. Kaynakca-1), odulun cocuklara bir cezaya donusebilecegini vurguluyor. Ornegin, cocuk odasini topladiginda bir odul alabilecekken, toplamadigi takdirde odulden mahrum birakildigi icin bunun bir ceza gibi isleyebileceginden bahsediyor. Hatta, odul almanin aliskanlik haline geldiginde cocugun odul almadan birsey yapmayacagini ya da odulu begenmeme, odul alamayinca cok uzulme, odulsuz isleri yapmama gibi durumlara yol acacagindan da bahsedilmis. Butun bu soylenenlere ragmen odul yonteminin gereginde ve asiriya kacmadan kullanildigi takdirde iyi sonuclar verebilecegi kanaatindeyim ben. Tabii ki ben bu konuda bir otorite degilim ve soylediklerim sadece bizim yasadiklarimiz temelli.

Son olarak da bizim evin ‘odul’ hikayelerinden bazilarini paylamak istiyorum sizinle:

Tuvalet Egitimi

Buyuk kelebegime tuvalet egitimini nasil verdigimizle ilgili hikayeyi burada asama asama paylastim sizinle. Detaylari merak edenler yazilara asagidaki linklerden ulasabilirler:

Tuvalet Egitimi 2 – Iki gunluk yogunlastirilmis program

Tuvalet Egitimi 3 -‘Buyuk’ ve Gece Egitimi

Bu egitim sirasinda kullandigimiz odul, banyo dolaplarindan birine yapistirdigimiz panoya kizimin her basarili tuvalet sonrasi yapistirdigi cikartmalardi. Her seferinde kendi istedigi cikartmayi secebiliyor olmasi ve panonun yavas yavas cikartmalarla dolmasi onu o kadar sevindiriyordu ki, bu onun icin tuvaletini dogru yere yapmakta buyuk bir tetikleyici oldu bence.

Sonra diyeceksiniz ki: “Iyi de sonsuza dek, her tuvaletini yapista cocugumuze cikartma mi verecegiz?”. Dogrusu bu sorunun cevabini yasayarak ogrendik. En sagdaki resimde gosterilen iki pano dolusu cikartmadan (yaklasik 12-15TL’lik bir harcamadan) sonra kizim artik cikartmalari onemsememeye basladi ve zaten tuvalet aliskanligi da oturmus oldu. Sure olarak da gunde 5-6 cikartma yapistigi dusunulurse aslinda cok uzun bir surec degil bu.

Odul Tablosu

Odul Tablosu ozellikle yurt disinda sikca kullanilan bir odullendirme sistemi. Hem aliskanlik kazanmasi gereken davranislari motive edici, hem de takdire yonelik kurulmus tablolar bunlar. Cocuk bu davranislari (birden cok olabilir) her yapista bir cikartma yapistiriyor tabloya ve belli sayida yapistirmadan sonra daha buyuk bir odul kazaniyor. Bu buyuk odulun de maddi degeri olan bir odulden ziyade cocugun sevdigi bir aktivite olmasi oneriliyor: birlikte parka, sinemaya gitme, birlikte boya yapma, bisiklete binme, birlikte salep icmeye gitme (cunku benim buyuk kelebegim salep canavari 🙂 ) gibi.

Bizim evimize yeni kurdugumuz tablo asagidaki gibi. Acikcasi butun davranislar uzerine degil de ayni anda maksimum 2-3 davranis uzerine yogunlasmak en iyisi. Bizim simdilik sectiklerimiz yemeklerini yemesi, kardesiyle guzelce oynamasi ve anne/babaya yardim etmesi. Sebeplerimize gelince : Yemeklerini kendisi yiyebildigi halde son zamanlarda oturma/kalkma halleri fazlalastigi icin yemegini bitirene kadar masada kalmasini ozendirmeye calisiyoruz. Haliyle yeni yurumeye baslayan bir kardesi oldugu icin bu degisiklikleri daha kolay kabul etmesini ve artik hep birlikte oynama moduna gecebilmeyi tesvik etmek istiyoruz ve son olarak da anne/babaya cesitli zamanlarda yardim ederek sorumluluk almasini ozendirmeye calisiyoruz.

FullSizeRender

Sanirim burada ana kural, olumlu davranislarinin takdir edildigini anlamasi ama bu arada da  odul olmayinca hayatinin karardigini dusunmemesi. Bu nedenle odullerin bazilarini spontane (anlik) yapmaya calisiyorum. Ornegin dun sabah, kardesinin altini degistirirken pisik kremine ihtiyacim oldu. Kucuk kizimi alti acik bir sekilde oradan oraya tasimak istemedim, buyuk kelebegime sordum. Inanin kac oda dolasti bulmak icin pisik kremini ve buldu getirdi bana. Kizimin iyi yuregini bilen ben bile sasirdim bu kadar isbirligi yapmasina ve yardimci olmak istemesine.. Ben de hemen verdim eline odul cikartmalarimizi ve dedim ki “Guzel kizim cok tesekkur ederim anneye yardim ettigin icin. Simdi bir odulu hakettin” Inanin o kadar cok sevindi ki! Ben de tabii onun sevinmesine sevindim. Dolayisiyla bizim evde ‘spontane’ odullere devam… (Kisa bir not: calistigim sirketlerin birinde de boyle bir odul sistemi gelistirilmisti. Takim yoneticilerine belli sayida ‘odul cikartmasi’ verilmisti. Size beklemediginiz sekilde cok yardim eden bir is arkadasinizi takim yoneticinizle paylasiyordunuz ve butun takiminin onunde ‘pat’ diye sunabiliyordunuz bu odullerden..)

Bunun disinda bizim evin kucuk odulleri var aralarda ama en etkili gordugum iki taneyi sizinle paylastim. Ustelik de bu odullerin hicbiri yuzlerce liralik oduller, pahali oyuncaklar ya da luks kiyafetler degil, olmak zorunda da degil. Inanin kizim, buzdolabinin uzerindeki odul tablosunu oyle gururla sunuyor ki evimize gelen misafirlere, biz bile sasiriyoruz 🙂

Iste boyle dostlar, dilerim ilham verebilmisizdir sizlere.. Siz neler yapiyorsunuz? Siz de bize ilham verin lutfen 😉

Kocaman sevgiler bir ilkbahar gununden daha..

KAYNAKCA

  1. http://www.naturalchild.org/robin_grille/rewards_praise.html
  2. http://raisingchildren.net.au/articles/praise_and_encouragement.html
  3. http://www.parentingwestlothian.org.uk/Leaflet_PRAISE%20%20REWARD.pdf
  4. https://www.kidsmatter.edu.au/sites/default/files/public/KMEC-C2_201205_03_curiosity-encourage-praise.pdf

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s