‘Kiskanclik notlari’ yazi dizisinde once Yeni Bebek kiskancligindan bahsetmistik sonra da Oyuncak Kavgalarindan. Bu yazida ise buyuk cocugumuzun, emekleyen, yuruyen ve bir sekilde kendi egemenlik alanina giren kucuge karsi verdigi tepkilerden ve bizim belki de hic farkinda olmadan yaptiklarimizdan bahsetmek istiyorum. Yazinin devamini asagidaki kucuk gruplara ayirdim ki okumasi kolaylassin:
- Kucuk yapinca tamam, ben yapinca surat
- Kucuk yapinca “AFERIN”, ben yapinca “NO KELEBEGIM”
- Kucugun giydiginden ben de giyerim
- Kucugun yediginden/ictiginden bana da
- Anne sen bebegi babaya ver, beni kucakla
- Anneanne, dede, dayi, teyzoslar benimle ilgilensin
- Anne o burada oynasin, biz seninle oyun hamuru yapalim, tamam mi?
Bu cumlelerin bir ikisi haric buyuk kelebek dile getirmez aslinda bu kadar acikca, ama tepkileriyle gosterir anlatmak isteyip de anlatamadigini. Daha da ilginci kiskanclik degildir aslinda once icindeki duygu, ya adalet arayisindadir, ya da eskiden (kucugun yoklugunda) gordugu ilgiyi.. Iste bu adaletli ortami ya da aradigi ilgiyi veremedigimiz durumlarda kiskanclik duygusu girer devreye.. Simdi kisaca bakalim her birine yukaridaki maddelerin..
Kucuk yapinca tamam, ben yapinca surat
Bu durum ozellikle bizim kucuge -kucuk oldugundan ve anlamadigindan – tolerans gostermemize bagli olarak olusur.
Ornegin, televizyon unitesinin altindaki cekmecede durur bizim bazi oyun konsollarimiz. Buyuk kelebegimin aklina gelmiyordu onlara dokunmak. Ilk gordugunde “Bunlar anne ve babanin” demistik ve kizimin zaten ilgisini cekmeyen siyah siyah seyler bir daha umruna gelmemisti. Taa ki o cekmece kucuk kizimin ilgi alanina girene kadar. Nedense kucuk kizim cekmecedekileri cikartip cikartip elinde dolastirdiktan sonra yine cekmecenin yanina yoresine koymayi sever oldu. Biz de nasil olsa kesici birsey yok ve elektrige de bagli degil diye buna goz yumduk. Taa ki gecenlerde kucuk kizim da ona katilana kadar! Buyugumun elinde dolastirdigi konsolu gorunce “Guzel kizim bunlar anne, babanin, unuttun mu?” diyecektim ki duraladim. Benim akilli kizim dusunmez mi ki “Iyi de o zaman niye kardesime ses cikarmadiniz?!”. Kesinlikle dusunur, hic kacmaz bu kucuk beyinlerden boyle seyler…
Eminim baska ornekler de oluyordur gunluk yasam icerisinde ve belki farketmiyoruzdur, ama o an anladim ki ne zaman “Neyse yapsin, kirip dokmez nasilsa” diye dusunsem kucuk icin, buyuk icin de ayni toleransi gostermek zorundayim. Ya da buyuk kizima izin vermedigim bir seyi kucuk kizima da izin vermemeliyim..
Kucuk yapinca “AFERIN”, ben yapinca “NO KELEBEGIM”
Bu durum yukaridaki durumun tersi bir durum. Kucuk cocugumuz yeni sesler cikarmaya basladiginda, guldugunde, elindeki oyuncagi ‘at’ deyip bize attiginda, ses kontrolu yapamayip da cigliklar attiginda hosumuza gidip “aferin kizima yakinda konusacak” dedigimizde ya da eliyle agzina yemeklerini goturdugunde de aferin isittiginde ve bunlar gibi bircok durumda buyuk cocugumuz “iyi de ben de bunlari yapabiliyorum zaten” diye dusunebilir ya da “Ben de bu ufaklik gibi bagirarak konusursam aferin alirim” yanlisina kapilabilir.
Bunu buyuk kelebegim, kucugumun cikardigi sesleri cikarmaya baslayinca anladim. Tabii ki o “aferin” yerine, “niye boyle sesler cikariyorsun guzel kizim, sen konusabiliyorsun” cumlesini duydu! Tabii ki yeni gelen ve hayati yeni kesfeden cocugumuzun da basarilarini ‘aferin’lerle taclandirmaliyiz ama sanirim ayni oranda buyuk kelebegimizin ‘aferin’lerini de yeri geldiginde artirmaliyiz. Ancak bunun yaninda kucugun niye aferin aldigini buyuge aciklamak da gerekiyor saniyorum. “Bak guzel kizim kardesin bizimle konusmaya calisiyor” ya da “sarki soylemeye calisiyor” benzeri aciklamalar ona neden kardesinin aferin aldigini aciklarken, arkasindan soyleyecegimiz “Sen zaten konusabiliyorsun, sarki soyleyebiliyorsun” gibi cumleler de onun egosunu oksayabilir. Ah bu anne/babalik zor is degil mi 🙂
Kucugun giydiginden ben de giyerim
Bu durum ozellikle hemcins kardeslerde olur sanirim: Kizkardesler birbirinin giydigini, erkeklerse birbirinin giydigini giymek isteyebilir. Hos gerci, erkek cocuklar ne kadar dikkat eder bilemiyorum benim oglum olmadigindan ama yine de ozen gosterilmesi gereken bir konu olabilir.
Kizlar, iclerindeki suslenme geniyle dogup arkasindan da cevrenin etkisiyle prenses havalarina girdikleri icin (dogrulugu tartisilir tabii) elbise, ayakkabi, toka, taki, kiyafetlerin uzerindeki susler de dahil herseye dikkat ediyorlar. Enteresan bir sekilde buyuk kelebegim kucuk kelebegim icin elbise secmeyi onun icin birseyler aliyor olmayi seviyor – sanirim bu da ise yarayan baska bir teknik. Kucuk icin alisveris yaparken buyukten yardim almak, sonradan olusacak “ben de aynindan isterim” durumunu da ortadan kaldirmis oluyor.
Kucugun yediginden ictiginden bana da
Bu durum ise ozellikle artik buyuk cocugumuz icin kullanmadigimiz – cunku gerek olmayan – biberonlarin, suluklarin, plastik catal, kasiklarin kullaniminda aciga cikiyor saniyorum. Ozellikle yemek saatlerinde sanki kucuk icin ‘ozel’ seyler kullaniyormus havasi cikabiliyor. Hatta onceleri yemeklerini de merak edebiliyor.
Bu durumlar icin esnek olmayi oneriyorum annelere. Buyuk cocugumuz, azicik kucugun yemeginden tatsa, ya da onun biberonundan sut icse ne kaybederiz deyip, tabir yerindeyse ‘relax’ olmak cok ise yariyor, cunku zaten bu onlar icin sadece merak ve bizleri test etme yolu. “Acaba kardesimin kullandiklarindan ben de kullanabilir miyim, yediklerinden yiyebilir miyim? Bana da esit davranacaklar mi?” sorularina cevap arama yolu.. Iste yine adaletli olma durumu karsimizda ve bu sefer sadece “evet sen de tadina bakabilirsin” ya da “kardesinin kasigini kullanabilirsin” gibi yapilmasi da basit tekniklerle bu durumun ustesinden gelebiliriz.
Anne sen bebegi babaya ver, beni kucakla
Bu kizimin agzindan birkac kere duydugum bir cumle. Kucuk kizim gelmeden once pek de kucaklanmayi sevmeyen, kendi yuruyor olmaktan gurur duyan kizim, yeni gelen bebegi kucagimizda tasidigimizdan beri arada bir kucak ister oldu.
O kadar cok sey anlatiyor ki bana. Bebegi kiskandigini degil ama benim sevgimi, ilgimi istedigini ve sevgiyle ilgimi adaletli dagitmam gerektigini… Iste bu ‘adalet’ yine basimizda..
Aslinda bilse ki kardesini zorunluluktan tutuyoruz kucagimizda. O yuruyene dek, ozellikle disari gezmelerine giderken, sut vermeye giderken, altini degistirmeye giderken, oyun parkinda oynatirken, baska secenegimiz yoktu. Ama ozellikle yaslari yakin olunca, buyuk kardesi bu zorunlulugu anlatmak -anlatsaniz da – yeterli olmuyor. Dolayisiyla, onun istedigi anda istedigi bu sevgiyi verebilmek ya da (“Sunu yapayim sonra anne seni kucaklayacak” gibi) ne zaman verebileceginizi soylemek, olusabilecek krizleri de onleyici olur..
Anneanne, dede, dayi, teyzoslar benimle ilgilensin
Dusunsenize hayatinizdaki bu onemli insanlari tanidiginizdan beri sizinle acayip ilgililer, sizlere olan sevgileri yuzlerinden okunuyor ve ne zaman biraraya gelseniz sizinle vakit geciriyorlar, oynuyorlar, hediyeler aliyorlar. Her surekli yapilan sey de oldugu gibi sevgi de bir aliskanlik dogurur ve bunu surekli isteriz.
Iste yeni gelenin emekleyip, yurumeye baslamasiyla ve varligini gostermesiyle sadece sizin olan sevgi bolunmeye baslar ve sevgi sozcukleri sizin disinizda birine daha gider. Ne yapardiniz?
Ben bu duruma kiskanclik olarak bakmiyorum, cunku bence buyugun icindeki duygu onceleri sadece aliskanligin degismesinden kaynakli bir adaptasyon sureci. Ancak etraftaki akrabalar, kucuge olan ilgiyi abartirlarsa ve ortada sadece onun adi dolasirsa tabii ki bu saf ‘adaptasyon’ duygusu kiskancliga doner.
Bu noktada, bizim anne&baba olara bu durumun kontrolunu biraz elimize almamiz sart. Cunku kucuk, kucuk olmasindan kaynakli olarak, paytak yuruyusleriyle, kacak gulucukleriyle, etraftakilerin gonlunu calarken, ilk gozagrimizi unutmamaliyiz. Onu da canimizdan bir parca gibi buyuttugumuzu ve o cok sevdigi akrabalarin -istemeden de olsa- onun kucucuk kalbini acitabilecegini hatirlatmaliyiz kendimize. Bu durumlar icin ben alinmayacak akrabalarimiza soyledim bastan “Butun iltifatlar buyuk kelebegime” 🙂
Diyebilirsiniz ki “iyi de kucuge haksizlik olmuyor mu?”. Planim su ki en azindan kucugum anlayana kadar iltifatlarin degerini, buyugum akrabalarimizi da (oyuncaklari gibi) paylasmayi ogrensin. Bu arada da zaten buyugumun okulda oldugu zamanlarda olan ziyaretlerde kucugume de bol bol ilgi gidiyor nasilsa 🙂
Anne o burada oynasin, biz seninle oyun hamuru yapalim, tamam mi?
Bu durum da kucak isteme olayina benziyor aslinda ama istedigi sevgi degil, ilgi bu sefer. Benim bolunmemis ve ona adanmis ilgimi (ve tabii zamanimi) istiyor buyuk kizim arada. Boyle durumlar icin de ozellikle aksam saatleriyse baba minikle ilgileniyor, ben de ilk gozagrima istedigi ilgiyi veriyorum..
Ilgiyi veremeyecegim zamanlar da oluyor elbette. Bu durumda da taktigim birlikte oynana oyunlara kayma. Ozellikle de buyuk kelebegimin sevdigi bir oyunsa itirazi olmuyor zaten..
Kiskanclik olusturabilecek durumlara kisaca bakmaya calistim bu yazimda. Aslinda bir cogunda da belirttigim gibi kiskancliktan cok ‘Ilgi ve Adalet Arayisi‘ bu buyuk cocugumuzun. Ne zaman ki biz adaleti saglayamiyoruz ya da istedigi ilgiyi siklikla veremiyoruz, iste o anda kiskancliga donusuyor duygulari..
Son olarak da SORUMLULUK konusuna deginip noktalamak istiyorum yazimi. Ilk kiskanclik yazimda (Kiskanclik Uzerine Notlar : Yeni Bebek), kisaca deginmistim, buyuk cocugunuzu ne kadar olayin icinde tutarsaniz o da o kadar kendini ‘ise yarar’ hisseder diye. Bu aslinda, her yasta dogru. Kucuk kizim yurumeye basladiktan sonra bile, buyukten yardim istiyorum:
- Guzel kizim, kardesinin poposu pisik olmus, kremi getirir misin?
- Guzel kizim, kardesinin mama sandalyesindeki oyuncaklari yere dusmus, verir misin?
- Guzel kizim, ekmeginden biraz kardesine de verir misin?
- Guzel kizim, anneanneye gidiyoruz, valizini hazirlarken, kardesinin pijamalarini da koyar misin?
Bu sorumluluk verme ve yapilana dahil etme, o kadar guclu bir teknik ki, kucuk ile mesgul olurken, hem buyukle ilgilenmis oluyorsunuz, hem ona birseyleri yapabilecegine inandiginizi gostermis oluyorsunuz hem de yaptiginda da ‘aferin’i hakettigi icin odullendirmis oluyorsunuz.
Dogrusu bu yazidaki butun herseyi unutsaniz bile iki seyi unutmayin:
- ADALET VE ILGI
- SORUMLULUK VERME
Kiskanclik defterini burada kapatiyorum. Dilerim size hitap eden konularda faydali bilgiler buldunuz.
Kocaman sevgiler…
Pingback: Gelişim – Kardeşle oynama alışkanlığı kazandırma | her zaman anne·