Gecenlerde yapilan cekiliste annelerimizden birkaci kardes kiskancligi konusu hakkinda yazi istemislerdi. Dogrusu bu benim de daha fazla arastirip ogrenmek istedigim bir konuydu. Ne de olsa evdeki cocuk sayisinin ikiye ciktigi gun- Ikinci cocugumuzun dogdugu ve ilk gozagrinizla tanistigi gun- ilk cocuk icin adini koyamadigi bir duygu basliyor. Iste o duygunun hangi duyguya donusecegi ve ne siddette olacagi belki de biz anne&babalarin elinde. Bu yazida ozellikle bu doneme deginmek istiyorum, ama ilerleyen yazilarda ikinci cocugumuzun yasi arttikca daha baska neler yapabilecegimiz uzerine de arastirip yazmak aklimda…
Oncelikle biz ne yaptik: Psikolojik olarak hazirlama donemine bircok aile gibi ben hamileyken basladik.
- Annenin karninda bir bebek var.
- Bak bu bebek tekme atiyor, sen de hissetmek ister misin?
- Sana aldigimiz elbisenin kucugunden bu bebege de alalim mi?
Tabii biz bunlari diyorduk ama daha 2 yasina bile girmemis kizim icin bunlarin cogunun cok da bir anlami yoktu. Yani bir bebek varmis karnimda, yokmus, ne farkeder ki, o siralar buyuk kizimin tek derdi fiziksel olarak limitlerini zorlayan parklar, yeni kesfettigi oyun hamurlari, boya kalemleri…
Hazirlik surecinde yardim eden unsurlardan biri de kayinvalidemin aldigi kucuk bebek, bebek arabasi, oyuncak biberon, oyuncak bebek bezleri oldu. Normalde bebeklere cok merakli olmayan kizim icin yeni bir aktivite alani dogmus oldu, ustelik de yakinda olusacak duruma yakin bir oyun alani 🙂 Kizimin oyuncak bebeginin altini temizledik, biberon verdik. Bu kucuk bebek “mama”, “baba” dedi, agladi, guldu. Belki boylece biraz daha gozunde canlandirmasina yardim ettik buyuk kelebegimin, ama sanirim hicbir sey gercege tamamen hazirlamiyor – biz anne&babalari bile..
Ikinci kizimin sezaryen olacagi belli oldugundan, 4 gun hastanede kalacak sekilde hazirladik kendimizi – ilk kizimdan tecrubeliydik bu konuda. O siralar yasadigimiz Dubai’de surec bu sekilde isliyor. Dort gun aslinda oldukca uzun bir zaman ve buyuk kelebegimden nasil bu kadar gun ayri kalacagimi ve hatta nasil baska bir bebege sevgi duyacagimi dusunemezken gun gelip catti. ( Bu arada iki cocuk sahibi olmanin anne uzerinde yarattigi duygular uzerine de ayri bir yazi yazmam gerek sanirim!) Hergun icin kucuk bir hediye paketi hazirladik. Kiminin icinde kucuk bir kitap, kiminin icinde kucuk bir oyuncak, kiminde boya kalemi vardi. Yeni dogan bebege boyle hediye olur mu demeyin, bu hediyeler yeni dogan bebegin ablasina hediyeleri oldu 🙂
Ilk gun, buyuk kelebegim, yeni gelen bebegimizin yuzune bile bakmadi. Yani bakmaya deger bulmadi sanirim 🙂 Hediyesini kabul etti tabii.. Sonraki gunlerde bir goz atti ama bu kucuk seyin elini tutmaktan cekiniyordu yine de. 4 gunun ve 4 hediyenin arkasindan – “bu kucuk bebek bana guzel hediyeler getiriyor” diye dusunmus olacak ki ilgisini cekmeye basladi biraz. Daha kendisi de bebekti aslinda – 26 aylik bir bebek…
Sonra kucuk bebegin ozelliklerinden bahsettik ona. Aslinda benim oldukca keyif aldigim ve yararli oldugunu dusundugum kisim burasi..
- Bak bu kucuk bebegin elleri ne kadar kucuk, senin ellerin buyumus artik..
- Aaa bak bu kucuk bebegin disleri de yok, o yuzden yemek yiyemiyor, sadece annenin sutunden icebiliyor.. – Ki bu noktada gercekten dis kontrolu yapildi 🙂
- Aaa bak bu bebek senin gibi konusamiyor henuz, sadece bazen aglayabiliyor.. Ona birlikte sarki soyleyelim mi?
- Bu bebek henuz yuruyemiyor, sen yuruyebiliyorsun degil mi?
Sanirim bu sira aramiza yeni katilan kizimi o kadar cok acindirdik ki bir sekilde sevgi olustu ilk gozagrimin kucuk yureginde. Hatta ondan bahsederken sesini inceltip de “ayyy kucucuk di mi anne?” deyisi var ki!
Bu surec de bizim ozellikle dikkat etmeye calistiklarimiz sunlar oldu:
Dinlemek ve olandan haberdar etmek
Buyuk kizimin varliginda (gogsumde yeni bebegimi de emziriyor olsam) sadece ona dikkat vermeye calistim. Soylediklerini dinleyemedigim zaman o kadar iyi anliyordu ki kerata. Iki eliyle yuzumu tutup “Mummy, mummy” diyordu onceleri, sonralari dili donunce de “Anne beni dinliyor musun” oldu bu 🙂 Biliyorum her istediklerinde ve istedikleri sure boyunca dinleme firsatimiz olmuyor bu donemde. Cunku bezi degisecek, sut bekleyen ya da banyo yapilmasi gereken bir bebek daha oluyor, ama sanirim ana husus onlarla iletisimi kesmemek. Bir sekilde onlari da bu islerin bir parcasi yapmak. Bu noktada ozellikle alt degistirme konusunda surekli yardim istedim kizimdan. “Guzel kizim, islak bez getirir misin, iceriden bez getirir misin, krem getirir misin?”. Bunun yaninda onu yaptigim/yapacagim seyden ve nedeninden haberdar etmeye calistim. “Guzel kizim gordun mu bak, biraz poposu kizarmis, simdi krem surmemiz lazim”, “Aaa bak saclari kirlenmis, en iyisi birlikte banyo yapalim” ya da “Simdi aglamaya basladi, galiba karni acikmis, anne biraz sut verecek, sen de ister misin?”. Bu son soruda biraz tereddutluydum aslinda, cunku 26 aylik kizimi tekrar memeye alistirmak gibi bir niyetim yoktu ama bir taraftan da annenin birseyinden mahrum kaldigini dusunsun istemiyordum. Gunlerin birinde denemek istedi, sutun nasil emildigini unutmus olmali ki, bir denemeden sonra zaten ilgisini de cekmedi, hatta bana bilmis bilmis “Ben sutu bardaktan iciyorum” demeye basladi dili donunce 🙂
Ozetlemek gerekirse, sanirim iletisimi surekli tutmak ve ilk gozagrilarini olan bitenden haberdar etmek cok onemli bence. Kendisini izole hissetmedigi hatta tam tersine birseylerin vazgecilmez bir parcasi gordugu noktada ve ne olup ne bittigini anladigi noktada ilk cocukta bir rahatlama oluyor sanki…
Dogrusu bu bende dogal olarak olmayan ve anne olduktan sonra ogrendigim bir ozellik oldu. Ne yaptigini naklen yayinlayan bir radyo gibiyim. Simdi beni gorseniz, neredeyse kizlarim yokken bile surekli kendi kendine o sirada ne yaptigini soyleyen bir bayana donustum. “Evet simdi bunu torbaya koyalim, bezimizi unutmayalim, kitaplarimizi da cantamiza koyalim, sulugumuz da burada, yemekten once de elimizi yikayalim”.. Sanirim bu bebek icin de iyi oluyor, bu arada o da benzer seyleri hergun duymaktan bir muddet sonra soyleyemese de soyleneni anlar hale geliyor..
Akrabalar
Bu noktada kimisi beni ‘kontrolcu anne’ diye etiketlemis olabilir ama ne yapayim ilk gozagrimda kiskanclik tellerini calmamak adina ben kontrolcu olmaya razi oldum.. Etrafimizda bize sik gelen akrabalarimiza surekli ikinci kizimizin ismini soylemeden sevmelerini, ilk kizim varken, daha ziyade ona ilgi gostermelerini ve bebegi yuksek sesle bagira bagira ove ove sevmekten kacinmalarini soyleyip durdum.. Sacma gelebilir ama su bir gercek ki iyi niyetli de olsa akarabalarimiz haliyle kucuk bebege daha fazla ilgi gosteriyor oluyorlar. Hele de buyuk kelebek 2 yas sendromundan geciyorsa ve aglamak, bagirmak, kendini yere atmak, gelenlerle ilgilenmemek modundaysa, buyuk kelebek tamamen sevgi radarindan uzakta kaliveriyor. Benim buyuk kelebegim de bu zorlu donemden geciyordu maalesef aramiza kucugum katildiginda.. Dolayisiyla oyle ya da boyle kucuge olan ovguleri “nasilsa anlamiyor” diyerek ikinci plana atmaya calistik..
Cevresel Etkenler
Sanirim bunun disinda olmamasi gereken – maalesef bizim yanlis zamanlama yaptigimiz – bir baska degisiklik de tasinma, arkadas ve cevre degisikligi.. Kucuk bile olsa ilk cocuklar icin hayatin merkezinden ciktiklari bu donemde bir de isin icine okul, ev, arkadas degisikligi girince guven ortamindan ciktiklarindan kiskanclik sebebiyle olmasa bile huzursuzluk donemi basliyor… Sanirim yeni bebek eger baska degisikliklerle cakismassa bu donem de daha sakin gecebilir..
Derseniz ki “iyi hos da ise yaradi mi butun bu yaptiklariniz?”, cevabim su: Belli zamanlarda ise yaradi, belli zamanlarda 2 yas sendromu da kaynakli ailecek zor anlar gecirdik. (Dolayisiyla soranlara tavsiyem, ikinci cocugunuzu ilki 3 yasini gectikten sonra dogurun mumkunse 🙂
Tabii hikaye aslinda burada yeni basladi. Ikinci kizim emeklemeye ve oyuncaklari kesfetmeye basladiktan sonran bambaska teknikler gelistirmek durumunda kaldik. Bu teknikleri de bir sonraki yazima sakliyorum…
Kocaman sevgiler…
Pingback: Gelisim -Annelerin kalbine iki cocuk sigar mi? | her zaman anne·
Pingback: Gelisim – Kardes Kiskancligi uzerine notlar : Oyuncak Kavgalari | her zaman anne·
Pingback: Gelisim – Kardes Kiskancligi uzerine notlar : Ilgi ve Adalet Arayisi | her zaman anne·
Pingback: Gelişim – Kardeşle oynama alışkanlığı kazandırma | her zaman anne·