2 Yas Sendromu yazi dizisinin ilkini 2 Yas Sendromu 1: Ne demek? Ne beklemeli? linkinde bulabilirsiniz. Ilk yazida
- 2 Yas Sendromu (Erken ergenlik) nedir?
- Bebislerin donusmek istedikleri ‘Ozgur Birey’ kimdir?
- Bu donusumde kendilerini hangi vucut dili ile anlatirlar?
- Kendilerini bize anlatirken neden (sesli, gurultulu kimi zaman da yikici) metodlar kullanirlar?
- Anne/Baba olarak cektigimiz bu surecte cektigimiz sikintilar nelerdir?
gibi alt basliklara deginmistim. Bu yazida ise 2 Yas Sendromu surecini hafif atlatmak icin surec oncesi ve sirasinda yapilabilecek onlemlerden bahsetmek istiyorum kaynaklardan arastirdigim kadariyla. Bu onlemlerin bazilari surec sirasinda da ise yariyor tabii ama oncesinde anne/baba olarak yazilanlari yasam stili haline getirebilirsek bu sureci cok daha kolay atlatabiliyormusuz.
Biz yaptik mi diye sorarsaniz, bizim basimiza geleceklerden ancak geldikten sonra haberimiz oldu! Ustelik de kizim erken ergenlik doneminden gecerken ailesi (yani biz) kocaman degisiklikler yaptigi icin o da biz de neye ugradigimizi sasirdik! Once annesi hamileydi (onunla yeterince fiziksel aktivite yapamadi), sonra kardes geldi (ilgi dagildi), derken evden esyalar birer birer satildi (“amcalar neden koltugumuzu aldi” diye sorarken amcalara karsi korku gelistirecegini dusunemedik bile!). Bu kadari yetmezmis gibi, geri kalan esyalar kutulara sikistirildi (ve yine amcalar goturdu!), valizlerle otele gecildi, sonra ulke degistirilip anneanne/dedenin evine ziyarete gidildi. Sonra bir muddet ailenin o sirada bos olan evinde kalindi. Bu arada neden herkes Turkce konusmaya basladi cevresindeki kucuk kizim onu da anlamadi. Butun bunlar yetmezmis gibi uzerine guneyde yaz tatili, kuzeyde buyuk anneanne/dede (ve daha bircok akraba) ziyareti, sonra da uzak diyarlardan gelen babaanne ve kuzenlerle bulusmak icin tekrar bir tatil geldi. Biz sonunda bir eve yerlesip kizim yeni kresine basladiginda artik ‘terrible two’nun zirvesindeydik tahmin edeceginiz uzere… Diyecegim o ki 2 yas sendromuna kafaca hazirdik belki ama yasadigimiz degisikliklerden dolayi asagida yazacagim onlemleri istesek de yerine getiremedik.. Iste belki de bu yuzden istedim ki hem yasadiklarimizi gozden gecirip bize iyi gelenleri kagida dokeyim, hem ikinci kizima hazirlik olsun (ki kendileri neredeyse 10 aylik su an) hem de sizlere de kucuk de olsa bir faydam dokunsun..
2 Yas Sendromu – Surec icin alinabilecek onlemler
Kaynaklara gore beynimizin hislerle/duygularla ilgilenen kismi mantikla ilgilenen kismindan daha hizli gelistigi icin kelebekler once bir duygu ‘rollercoaster’ina biniyor ve kontrolsuzce ilerliyor, sonrasinda frene basip kontrollu gitmeyi ogreniyorlar. Iste onlarin bu hizli tren macerasi baslamadan kendimizi psikolojik olarak hazirlamamiz ve evi/esyalari/oyuncaklari da hizli trene uyumlu hale getirmemiz gerekiyor. Buna bir anlamda yeni bir hayat stili yaratma operasyonu da denebilir. Bu operasyon dahilinde su alanlarda is dusuyor bize 🙂
- Kabullenme
- Tercih hakki transferi (Liderlik)
- Deney alani olusturma (Yaraticilik)
- Fiziksel limitleri zorlama (Maceraci Ruh)
- Zihinsel limitleri zorlama (Doyumsuz ogrenci)
- Gorev verme (Sorumluluk)
- Kendi kendine yapmasina izin verme (Bagimsizlik)
Asagida bu alanlari daha detayli anlatmaya calisacagim kaynaklara bagimli kalarak.
Kabullenme: Ilk olarak karsimizdaki kelebegin once beyninin hislerle ilgili bolumu geliseceginden duygulari allak bullak, kontrolsuz, bir bagirip bir gulen, bir aglayip bir kucaklayan bir melege donusecegini kabul etmeliyiz… Kabul etmeliyiz derken gercekten ‘Neden boyle’ diye sormadan, ‘Herseyi aliyoruz, yapiyoruz, duzelmiyor’ demeden, oldugu gibi…
Aslinda ortada ‘duzelecek’ bir durum yok. Hastalik degil ki bu duzelsin! Bu sadece minik kelebeklerin kozadan tirtil olarak cikarken neye ugradiklarini sasirdiklari donem! Ve bu donem gecici: Iste asil hatirlamamiz ve esimizle surekli birbirimize hatirlatmamiz gereken sey “bu gelip gecici bir donem”.
Tercih hakki transferi (Liderlik): Kendimizi buna kafaca hazirladiktan sonra bazi ozgurluklerimizin ya da bazi konulardaki tercih hakkimizin da kontrollu olarak cocugumuza gececegini kabul etmeliyiz. Ne giyecegine, ne yiyecegine ve daha da genellemek gerekirse ilk 18 ay onun hakkinda aldigimiz kararlarin bazilarina artik kendi de dahil olmak ister. Hatta daha da ileri gidip kendi tercihi disinda hicbirsey kabul etmez.
Dogrusunu isterseniz, hangimiz isteriz ki kendi adimiza baskasinin karar vermesini! Hatta her saglikli yetiskinin kendi kararlarini kendisinin vermesini bekleriz. Dolayisiyla kelebegimizin ozgurluge dogru attigi ilk adimlari engellememeli, ona da esneklik saglayabilmeliyiz.
Ancak, ilk cumlemde kontrollu olarak dememin sebebi, butun tercihleri onun alamayacaginin da farkinda olmasi gerek.Cunku bu yasta bir cocuk toplum kurallarini, yazilmayan ama herkesin bildigi/uydugu kurallari, kendi sagligini etkileyecek ya da guvenlik tehlikesi olusturacak durumlari bilemez. Dolayisiyla butun tercihlerine evet diyemeyiz. Eger tercih hakki transferi kosulsuz ve limitsiz olursa bu sefer de ‘Her dedigim yapiliyor’ ya da ‘Her agladigimda hayir dedikleri seyleri evete donusturebiliyorum’ gibi yanlis dusuncelere kapilirlar ki bu da ileride sorunlara yol acar. O nedenle nelere evet deyip, nelere izin vermeyecegimizi onceden eslerimizle konusmamiz onemli. Bu noktada anne ve babanin ayni cizgide olmasi da cocugun kafasinda karisiklik yaratmamak adina dikkat edilmesi gereken bir unsur.
Bu konuda soylenecek son bir soz de tercih hakki transferinin dogru yapildiginda cocugun liderlik ozelligini motive edici, zenginlestirici olmasi. Bizim kucuk kelebek son zamanlarda surekli “Ben ogretmenim, sen cocuksun” deyip “elini dizlerinin uzerine koy, bacaklarini siranin altinda tut, simdi konusmuyoruz, yemek yiyoruz” gibi komutlar veriyor. Eger oyun saatiyse biz de katiliyoruz bu oyuna – dolayisiyla onun lider olma istegini kabul etmis oluyoruz -, ancak yemek saatiyse liderlik anne/babaya geciyor ve ancak yemekten sonra oyuna devam edecegimizi soyluyoruz. Gecenlerde katildigim bir seminerde de konusmaci bununla ilgili dedi ki “yonetimi cocugumuza verip, onun oyunu yonetmesine izin vermek tabii ki onemli ama gercek hayatta oldugu gibi durumu hep kendisinin yonetemeyecegini anlamak adina bizim de gereken yerde yonetici rolunu ustlenmemiz gerek“. Iste anne/baba olarak kendimizi hazirlamamiz gereken baska bir durum 🙂
Deney alani olusturma (Yaraticilik): Ozellikle bizim toplumumuzda rastladigim bir durum annelerin odalarimiz, duvarlarimiz, mobilyalarimiz temiz kalsin diye cocuklarin hareket alanini kisitlamasi. Tabii ki cocuklarimiza mobilyalarin zedelenmemesi gerektigini, her istedigi duvara yazmamasi gerektigini, misafirlige gidilen evdeki dantellerin ev sahibi icin cok degerli oldugunu bir sekilde anlatacagiz, ancak cocugumuza yaraticiligini kullanacak hicbir alan birakmazsak bizim alanimizi kullanmakta israr edecektir.
Bu arada soylemeden edemeyecegim, sanirim once toplum olarak biz biraz daha kabulkar ve toleransli olmaliyiz hem cocuklara hem de cocuklu ailelere karsi. Bu arada beni evimin tertip duzeninden dolayi elestiren insanlara sunu soylemek istiyorum:
“Arkadasim, benim evimin bazi duvarlarinda kalem izleri var, bazi duvarlarina kizimla yapraklar yapistirdik, yapraklarin bir kismi kurudu, bir kismi duvarda kaldi, kizim koltuklarin bazi yerlerine cikartma yapistirdi, izi kaldi, salondaki vitrinde onun oyuncaklari da sergileniyor bazen. Muhtemelen her odamizda cesitli oyuncaklar yigili. Simdi: Eger sen beni evimin daginikligindan, duvarlarimin boyasindan, cikartma izlerinden dolayi elestireceksen, kinayacaksan evime hic gelme. Ne sen mutlu olursun, ne ben”
Cok once, kizim daha cok kucukken karar verdim ben misafir odasini aile odasi yapmaya ve kizimin odasinda da cikartma, boya, kalem ne isterse kullanabilecek olmasina. Insan bir kere kafaca kabul edince bunu duvardaki izler kizimin sanat eserleri olarak gozukuyor gozume. Boylece ne o yaraticiligini sergilerken kisitlaniyor (ve bu nedenle krizler cikiyor) ne de ben bos yere stres yapiyorum kendime…
Bu konunun es gecilmeyecek bir konu oldugunu dusunuyorum, cunku nasil olsa kelebekler bizim bir boslugumuzu yakaladiklarinda bir yerleri cizip, boyayacaklar. Hic olmazsa bilgimiz/iznimiz/sundugumuz ortam dahilinde olsun ki ne onlar kendini sikismis hissetsin ne de biz (sirf baskalari begensin diye) tertemiz, dupduzenli bir ev ugruna kelebeklerin yaraticiligini torpuleyelim.
Fiziksel limitleri zorlama (Maceraci ruh): Kelebekler hareket etmeye baslar baslamaz (neredeyse 6 ay civari emekledikten sonra) fiziksel olarak limitlerini zorlayip yapabileceklerini gormek isterler. 10 aylik kucuk kizim yuruyemese de 15 basamakli bir merdiveni 2 dakikadan az bir zamanda yardimsiz cikiyor! Tabii biz arkasinda dort donuyoruz ama inanin ozgur kaldigi her an solugu merdiven yaninda aliyor bidik. Iste bu kadar kucuk bidikler bile fiziksel olarak kendilerine yeni ‘challenge’lar ararken bizim erken ergenlerin aramamasini bekleyemeyiz. Merdivenler, koltuk baslari, sandalye ustleri, balkonlar, kaydiraklar, duvar ustleri, masa altlari, vb bizim ‘out-of-the-box’ dusunmeyi unuttugumuz yetiskin aklimiza gelmeyecek her yer onlar icin kendi fiziksel yetilerini deneyecekleri bir alan. Iste bu donemde, bizim “dur, yapma, duseceksin” dememiz onlar icin cok da birsey ifade etmiyor, cunku dusunce olabileceklerden habersizler 🙂 Tabii ki her yaptiklarina izin verelim demek degil bu, ama onlarin bu ekstra enerjisini atacak, onlari yoracak ve fiziksel olarak da biraz zorlayacak aktiviteler inanin cok iyi geliyor. Kaydirak ve salincakli park gezileri, uzun yuruyusler, hoplamali/ziplamali park alanlari, ya da sadece evinizin icinde oynayacaginiz yakalamaca/donmece/kosmaca oyunlari bile bu donemde cok ise yariyor. Yakinlarda buldugum bir baska aktivitede anne/kiz jimnastik 🙂 Ozellikle kresten gelip de yemek yedikten sonra hem bana hem ona cok iyi geliyor biraz hareket, hem de anne/kiz vakit gecirmis oluyoruz…
Zihinsel limitleri zorlama (Doyumsuz ogrenci): Bu da kelebekleri beynen mesgul tutmak icin ve hazir&nazir bekleyen beyinlerini calistirmak icin gerekli aktivitelerden olusuyor. Kelebekler, bizden cok daha fazla dikkat ederler etrafta olan bitene. Biz yetiskinlerde buyudukce algida secicilik baslarken ve sadece dikkat etmek istedigimiz seye calistirirken beynimizi, onlar aslinda herseyi gorur ve herseye dikkat ederler. Bir yerden ses mi geldi, kapi gicirtisi mi, telefon mu, zil mi, oyuncak sesi mi, hemen bilmek ister kucucuk beyinleri. Buyuk kelebegimin kelime haznesi gelistikten sonra farkettim bunu: ona ogrettigim herseyi tekrar gordugunde bana soyluyordu, ve benden de ‘onu anladigima dair onay’ bekliyordu. Bu siralar ki favorimiz petrol istasyonlari: kresten eve gelirken kac tane petrol istasyonu oldugunu ve renklerini sayiyoruz, ya da kac tane turuncu taksi oldugunu, ya da otobus. Arabada fiziksel olarak durgun gecirmek zorunda kaldigi zamani hic olmazsa beyin egzersizi yaparak gecirmeye calisiyoruz.
Tabii bu kucucuk bir ornek. Cok ornekler var kullanabilecegimiz: Puzzle’lar, dominolar, hafiza kartlari, sayi kartlari, sekil kartlari, tahta yapbozlar, kitaplar. Ne kadar cok aktivite, o kadar az kriz olurdu bizim evde. Tabii surekli ve kelebek her istediginde vakit ayiramayabiliyor insan, ama kesinlikle bu surecin vazgecilmez bir parcasi olmali bu cesit araclar ve aktiviteler..
Gorev verme (Sorumluluk): Dogrusu ben gorev vermenin gucunu coook sonralari farkettim. Nedeni acik aslinda. Kucuk yavrumun gucunun neye yeteceginin farkina varmadim. Ilk yaptigimiz bezledikten sonra bezini cope atma sorumlulugu oldu 🙂 Uzerine basinca acilan cop kutumuz o kadar cok hosuna gidiyordu ki atilacak her kagit, bez, vb olunca hanimefendi is basindaydi. Ama bunun disinda aslinda verebilecegimiz o kadar cok sorumluluk varmis ki kizimin kaydoldugu kresin psikologu sayinca farkettim!
- Masa hazirlamaniza yardim ediyor mu?
- Bulasik makinesine bulasiklari koymaniza yardim ediyor mu?
- Kirli kiyafetlerini kirli sepetine atiyor mu?
- Yatagini sabah kalkinca duzeltiyor mu?
- Oyun masasinin uzerini siliyor mu?
Yani kac yasindaydi ki benim kizim bana ev islerinde yardim edecek hale gelmisti! Hos zaten annesi bile ev islerinde oyle cok iddiali degilken kizina sorumluluk vermeyi tabii unuturdu, ama neyseki gec de olsa yavas yavas ogrendik.
Bu yardim olayinin gucunu hayal bile edemezdim. Hem ‘annesel’/’babasal’ seyleri kendi yapabildigini bize gosterdigi icin mutlu oluyor, hem de sonrasinda aldigi aferin icin. Inaniyorum ki 2 yas sendromu oncesi/sirasinda da anne/babanin edinmesi gereken bir aliskanlik bu – sorumluluk verme.
Kendi kendine yapmasina izin verme (Bagimsizlik): Gorev verme, kendiyle ilgili olmayan durumlari, bagimsizlik verme kendiyle ilgili durumlari kapsiyor.’Ozgur birey’ olma yolunda ilerleyen kelebeklere kendi kendilerine yiyebileceklerini, icebileceklerini, oyuncaklarini toplayabileceklerini, kiyafetlerini giyebileceklerini daha bu yasta ogretmeye baslayabiliriz. Eger butun bu aktiviteleri onun adina biz yaparsak – yemegi bile kasik kasik yedirirsek – maalesef 2 yas sendromundaki kelebekler bunu bize karsi kullanirlar. Biz yemek yedirmeye calisirken – o sirada gostermek istedikleri duygularini yemek yemeyerek gosterirler yada oyuncaklarini biz toplarken onlar dagitirlar, vb. Dolayisiyla, bize duygularini ifade ederken ona kullanabilecegi bir alan birakmamak adina bu bagimsizligi verebilmeliyiz ona.
Bizim ailede, gorev verme’de ne kadar kotuysek, bu konuda o kadar iyi oldugumuzu dusunuyorum. Belki de esimin geldigi kulturden kaynakli olarak, daha cok kucukken kucucuk kasiklar, catallar ve hatta kesmeyen bicaklar verdik kizimin eline. Daha cok kucukken elbiselerini kendi secmeye basladi, ayakkabilarini kendi giymeye, hatta disariya goturecegi cantayi kendisi hazirlamaya. Bunun cok yararini gorduk gercekten. Tabii ki kriz durumlari oldu reddettigi, ama yemediyse ac kaldi (sonunda yedi), kiyafetlerini uyusmayan renklerde giydi (ama ne yapalim dunyanin sonu degil ya!), bazi seyler gec oldu, istedigimiz gibi olmadi, ama bir sekilde anladi ki bunlar onun sorumlulugu..
Simdilik de bu kadar dostlar..
Gelecek yazimda da kriz anlarini onleme ve kriz anlarinda kullanabilecegimiz tekniklere deginmek istiyorum. Dilerim keyifle okursunuz.
Kocaman sevgiler…
KAYNAKCA
- http://talkingtotoddlers.com/parenting-tips-free-video
- http://www.parents.com/toddlers-preschoolers/development/behavioral/reasons-to-love-terrible-twos/#page=4
- http://www.mayoclinic.org/healthy-lifestyle/infant-and-toddler-health/expert-answers/terrible-twos/faq-20058314
- http://www.whattoexpect.com/toddler-behavior/terrible-twos.aspx
- http://www.kidspot.com.au/Toddler-Behaviour-Toddler-tantrums-taming-the-terrible-twos+5973+27+article.htm
- http://www.drgreene.com/qa-articles/terrible-twos/
- http://www.positiveparentingsolutions.com/terrible-twos
- http://www.positiveparentingsolutions.com/parenting/toddler-behavior
- http://childdevelopmentinfo.com/ages-stages/toddler-preschooler-development-parenting/terrible-twos/
- http://childdevelopmentinfo.com/development/stop-that-screaming-dealing-with-tantrums/
Pingback: 2 Yas Sendromu – 3: Kriz onleyici tedbirler | her zaman anne·
Pingback: 2 Yas Sendromu – 4: Kriz Durdurma Teknikleri | her zaman anne·